Ekonomik Getiri, Ekolojik Denge: Arıcılık

3 dakika okuma süresi

Tüprag Metal Madencilik, 2022 yılında hayata geçirdiği Üreten Kadınlar Güçlü Yarınlar Projesi doğrultusunda faaliyet gösterdiği bölgeleri sosyal ve ekonomik yönden destekleyen çalışmalar gerçekleştirmeye ve yöre insanının girişimlerini kapsayıcı bir yaklaşımla teşvik etmeye devam ediyor. Bu doğrultuda hayata geçirilen arıcılık faaliyetleri yakın zamanda ilk meyvelerini verdi. Efemçukuru yöresindeki 19 kadının yürüttüğü arıcılık faaliyetlerinin ilk yılında toplam 855 kilo bal ve 95 kilo polen hasat edildi.

Efemçukuru Altın Madeni çevresinde yaşayan halkı ekonomik yönden destekleyen ve kapsayıcı yaklaşımıyla kadınların sosyal ve ekonomik hayatta daha güçlü yer almasını amaçlayan arıcılık faaliyetlerinin faydaları elbette bunlarla sınırlı değil. Ekolojik dünyanın denge unsuru olan arıların bölgeye katkısı da yakından incelenmeye değer nitelikte.

Arıların polinasyon yöntemi ile bitkisel hayata ve zenginliğe yaptıkları katkı, yarattıkları ekonomik değerin de çok ötesinde olabilmektedir. Peki nedir polinasyon?

Tozlaşma olarak da adlandırılan polinasyon, çiçekli bitkilerin üreme yöntemidir ve bitkilerin soyunu devam ettirebilmesi için bir çiçekte üretilen polenin bir başka çiçeğin tepecik kısmına taşınması gerekir. Bu polen aktarımı, rüzgar ya da su gibi çeşitli aracılarla sağlanabilir. Söz konusu aracıların başlıcası ise böcekler ve bilhassa da arılardır.

Bal üretimi için nektar toplamaya çıkan bir bal arısının vücudundaki tüyler uçuş boyunca elektriklenmektedir. Negatif yükle yüklü çiçekte bulunan polenler bu sayede arının bedenine yapışır. Arı, üzerine yapışan bu polenlerin bir kısmını kovana kadar taşır ve beslenme için kullanır, kalan kısmını ise uğradığı diğer çiçeklerde bırakır. Bu yolculuk sayesinde tozlaşma, yani polinasyon da gerçekleşmiş olur.

Arılar tozlaşmanın yerine getirilmesinde diğer canlılara nazaran çok daha etkilidirler. Ziyaret ettikleri çiçek türlerini ve bu çiçeklerin yaşadığı bölgeleri hatırlamakta oldukça usta canlılar olan arılar, hafızalarındaki bu bilgiyi kovandaki diğer bal arılarına aktarmakta da hayli ilginç yollara başvururlar. Vücutlarına sinmiş çiçek kokusu diğer arılar için bir kılavuz niteliğindedir. Bu koku haritasının beraberinde arılar, çeşitli danslarla çiçeklerin konumunu birbirlerine anlatabilmektedir. Dans figürlerindeki titreşimin frekansı, yönü ve kronolojisi aracılığıyla bütün kovanı çiçeklerin yerine dair bilgilendirirler.

Ülkemizde ve Dünyada Arıcılık

Çevresel ve ekonomik değeri günbegün daha iyi kavranan ve artık teşvik uygulamalarında sıklıkla karşımıza çıkan arıcılık faaliyetleri dünyada ve ülkemizde hızla gelişim göstermektedir. Dünyada 2000 yılı itibariyle 70 milyon civarında seyreden koloni sayısı günümüzde 100 milyonu geçmiştir. Ülkemizde ise bu sayı aynı dönemde iki kat artarak 9 milyon koloniden yüksek bir seviyeye erişmiştir. Bu da yeryüzünde bulunan tüm arı kolonilerinin yaklaşık %10’luk bir kısmının ülkemiz sınırlarında yaşadığına işaret etmektedir. İller bazında ele aldığımızda ise Muğla, yaklaşık 900.000 koloni ile en yüksek sayıda arı kolonisinin yaşadığı şehrimizdir.

Arıcılar, faaliyet gösterdikleri bölgelerde tozlaşmaya ve bitki çeşitliliğine büyük destek vermektedir. Bu sebeple arıcılık faaliyetleri, girişim sahiplerinin ekonomik faydası için olduğu kadar doğal hayatın korunması ve gelişmesi için de oldukça önemlidir. Tüm bu getirileri göz önüne alındığında arıcılık gibi hayatın her boyutuna dokunan girişimlerin desteklenmesi, çevre ve sürdürülebilirlik bilincine sahip tüm şirketler için öncelikli tercihlerden olmalıdır. Bal üretimi için çiçeklerdeki nektardan faydalanan arıların tozlaşma yoluyla ekolojik borcunu ödemesi gibi bizler için de arıcılık faaliyetlerini desteklenmek, çevre vazifelerimizin ifası için ısrarcı olunası bir görev olarak gözükmektedir.

Etiketler

İmkansız Görünenin Peşinde
Boşluk Varsa Koçluk Vardır!
Çevresel Sorumluluğa Yönelik 6 Pratik Adım
İş Yaşamı ve Etik
Madende Kadın Olmak: Yeni Yıla Yeni Nefes Etkinliği